TEVBE 45 | TEVBE Suresi 45. âyet meâli - Elmalılı Hamdi Yazır, Diyanet İşleri, Ali Bulaç, İmam İskender Ali Mihr

Kur'ân-ı Kerim » 9/TEVBE-45

إِنَّمَا يَسْتَأْذِنُكَ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ وَارْتَابَتْ قُلُوبُهُمْ فَهُمْ فِي رَيْبِهِمْ يَتَرَدَّدُونَ

İnnemâ yeste'zinukellezîne lâ yu'minûne billâhi vel yevmil âhiri vertâbet kulûbuhum fe hum fî raybihim yeteraddedûn(yeteraddedûne).

9/TEVBE-45: Senden sadece Allah’a ve ahiret gününe inanmayanlar ve kalpleri şüpheye düşmüş olanlar izin isterler. Artık onlar, kendi şüpheleri içinde tereddüt ederler (bocalarlar).
(İmam İskender Ali Mihr)

9/TEVBE-45: Ancak o kimseler senden istizan ederler ki Allaha ve Âhıret gününe inanmazlar ve kalbleri işkillidir de işkilleri içinde çalkanır dururlar
(Elmalılı Hamdi Yazır)

Önceki 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 Sonraki

1.	innemâ	: ancak, sadece, yalnız
2.	yeste'zinuke	: senden izin ister
3.	ellezîne lâ yu'minûne	: inanmayan kimseler, inanmayanlar
4.	billâhi (bi allâhi)	: Allah'a
5.	ve el yevmi el âhiri	: ve ahir güne
6.	vertâbet (ve irtâbet)	: ve şüpheye düştü
7.	kulûbu-hum	: onların kalpleri
8.	fe hum	: o zaman, artık onlar
9.	fî raybi-him	: şüpheleri içinde
10.	yeteraddedûne	: tereddüt ederler, bocalarlar

İmam İskender Ali Mihr KKDO: %100,0	Senden sadece Allah’a ve ahiret gününe inanmayanlar ve kalpleri şüpheye düşmüş olanlar izin isterler. Artık onlar, kendi şüpheleri içinde tereddüt ederler (bocalarlar).
Elmalılı Hamdi Yazır KKDO: %94,5	Ancak o kimseler senden istizan ederler ki Allaha ve Âhıret gününe inanmazlar ve kalbleri işkillidir de işkilleri içinde çalkanır dururlar
Tefhim-ul Kuran KKDO: %91,6	Senden, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp da kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister.
Ali Bulaç KKDO: %90,9	Senden, yalnızca Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri kuşkuya kapılıp, kuşkularında kararsızlığa düşenler izin ister.
Ömer Nasuhi Bilmen KKDO: %89,9	Senden ancak o kimseler (cihada iştirak etmemek için) izin isterler ki, Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe inanmazlar ve onların kalpleri şekke düşmüştür. Artık onlar o şekk (ve şüphelerinde) mütereddit bulunur dururlar.
Ahmed Hulusi KKDO: %89,0	Esmâ'sıyla hakikati olan Allâh'a ve yaşanacak sonsuz sürece iman etmeyen ve bilinçleri şüphe dolu kimseler (seninle sefere çıkmamak için) senden izin isterler. . . Onlar şüpheleri içinde tereddüt edip dururlar.
Ali Fikri Yavuz KKDO: %88,8	Senden ancak izin istiyenler, Allah’a ve âhiret gününe iman etmiyenler, kalbleri şüpheye düşenlerdir. Onlar, şüpheleri içinde bocalayıp dururlar.
Edip Yüksel KKDO: %87,6	Ancak ALLAH'a ve ahiret gününe inanmıyanlar senden izin ister. Kalpleri kuşku ile doludur. Onlar kuşkuları içinde bocalamaktadırlar.
Diyanet İşleri KKDO: %79,1	Ancak Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp kendileri de o şüphelerinin içinde bocalayan kimseler senden izin isterler.
Yaşar Nuri Öztürk KKDO: %77,9	Ancak Allah'a ve âhiret gününe inanmayanlar, kalpleri kuşkuyla karışmış olup da işkilleri içinde çalkanıp duranlar, sefere katılmak için senden izin isterler.
Diyanet Vakfi KKDO: %76,8	Ancak Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalpleri şüpheye düşüp, kuşkuları içinde bocalayanlar senden izin isterler.
Bekir Sadak KKDO: %70,6	Ancak Allah'a ve ahiret gunune inanmayan, kalbleri supheye dusup suphelerinde bocalayan kimseler senden izin isterler.
Fizilal-il Kuran KKDO: %70,4	Senden savaştan muaf tutulmaları yolunda izin isteyenler, Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlar, kalpleri kuşkuya kapılıp bu kuşkuları içinde bocalayanlardır.
Diyanet İşleri (eski) KKDO: %68,4	Ancak Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, kalbleri şüpheye düşüp şüphelerinde bocalayan kimseler senden izin isterler.
Abdulbaki Gölpınarlı KKDO: %67,0	Senden ancak Allah'a ve son güne inanmayıp yürekleri şüpheye düşenler ve şüpheleri içinde tereddüde düşüp bocalayanlar izin isterler.
Celal Yıldırım KKDO: %66,9	Senden ancak Allah'a ve Âhiret gününe imân etmiyenler; kalbleri şüpheyle çalkanıp şüpheleri içinde bocalayıp duranlar (savaşa çıkmamak için) izin isterler.