Kur'ân-ı Kerim » 9/TEVBE-59

وَلَوْ أَنَّهُمْ رَضُوْاْ مَا آتَاهُمُ اللّهُ وَرَسُولُهُ وَقَالُواْ حَسْبُنَا اللّهُ سَيُؤْتِينَا اللّهُ مِن فَضْلِهِ وَرَسُولُهُ إِنَّا إِلَى اللّهِ رَاغِبُونَ

Ve lev ennehum radû mâ âtâhumullâhu ve resûluhu ve kâlû hasbunâllâhu se yu’tinâllâhu min fadlihî ve resûluhû innâ ilâllâhi râgıbûn(râgıbûne).

9/TEVBE-59: Ve eğer onlar, gerçekten Allah’ın ve O’nun Resûl'ünün onlara verdiği şeye (ganimet payına) razı olsalardı: “Allah bize kâfidir, Allah ve O’nun Resûl'ü bize yakında fazlından verecek. Muhakkak ki; biz Allah’a rağbet edenleriz.” derlerdi.
(İmam İskender Ali Mihr)
9/TEVBE-59: Ne olurdu bunlar kendilerine Allah ve Resulü ne verdiyse razı olaydılar da diye idiler, bize Allah yeter, Allah bize fadlından yine verir, Resulü de, bizim bütün rağbetimiz Allahadır
(Elmalılı Hamdi Yazır)

Önceki 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 Sonraki

1.ve lev: ve eğer
2.enne-hum: gerçekten onlar
3.radû: razı oldular
4.mâ âtâ-hum allâhu: Allah'ın onlara verdiği şey
5.ve resûlu-hu: ve onun resûlünün
6.ve kâlû: ve dediler
7.hasbu-nâ allâhu: Allah bize yeter, kâfidir
8.se yu'ti-nâ allâhu: Allah bize verecek
9.min fadli-hi: fazlından
10.ve resûlu-hu: ve onun resûlü
11.innâ: muhakkak biz
12.ilâ allâhi: Allah'a
13.râgıbûne: rağbet edenler

İmam İskender Ali Mihr
KKDO: %100,0
Ve eğer onlar, gerçekten Allah’ın ve O’nun Resûl'ünün onlara verdiği şeye (ganimet payına) razı olsalardı: “Allah bize kâfidir, Allah ve O’nun Resûl'ü bize yakında fazlından verecek. Muhakkak ki; biz Allah’a rağbet edenleriz.” derlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır
KKDO: %94,5
Ne olurdu bunlar kendilerine Allah ve Resulü ne verdiyse razı olaydılar da diye idiler, bize Allah yeter, Allah bize fadlından yine verir, Resulü de, bizim bütün rağbetimiz Allahadır
Tefhim-ul Kuran
KKDO: %91,6
Eğer onlar, Allah'ın ve Resulünün verdiklerine hoşnut olsalardı ve: «Bize Allah yeter; Allah pek yakında bize fazlından verecek, O'nun Resulü de. Biz gerçekten ancak Allah'a rağbet edenleriz» deselerdi (ya) !..
Ali Bulaç
KKDO: %90,9
Eğer onlar, Allah'ın ve elçisinin verdiklerine hoşnut olsalardı ve: "Bize Allah yeter; Allah pek yakında bize fazlından verecek, O'nun elçisi de. Biz gerçekten ancak Allah'a rağbet edenleriz" deselerdi (ya)!..
Ömer Nasuhi Bilmen
KKDO: %89,9
Ve eğer onlar Allah Teâlâ'nın ve Peygamberinin kendilerine verdiğine razı olsalardı ve «Şüphe yok ki, Allah Teâlâ bize yeter. Allah Teâlâ fazlından bize verecektir. Resûlü de. Muhakkak ki, bizler Cenâb-ı Hakk'a rağbetkar kimseleriz» (deselerdi) elbette haklarında hayırlı olurdu.
Ahmed Hulusi
KKDO: %89,0
Onlar, Allâh'ın ve Rasûlünün onlara verdiğine razı olsalardı ve: "Allâh bize yeter. . . Yakında Allâh bize fazlından verecek, Rasûlü de. . . Doğrusu biz Allâh'a yönelmişlerdeniz" deselerdi.
Ali Fikri Yavuz
KKDO: %88,8
Ne olur, bunlar, Allah ve Rasûlü kendilerine ne verdiyse razı olaydılar da şöyle diyeydiler; “-Bize Allah yeter, Allah bize fazlından yine verir, Rasûlü de... Biz, ancak Allah’a rağbet edicileriz.”
Edip Yüksel
KKDO: %87,6
Onlar, ALLAH'ın ve elçisinin kendilerine verdikleri paya razı olmalı ve 'ALLAH bize yeter. ALLAH elçisi yoluyla kendi lütfundan bize verecektir. Biz sadece ALLAH'ı arzularız,' demeliydiler.
Diyanet İşleri
KKDO: %79,1
Eğer onlar Allah ve Resûlünün kendilerine verdiğine razı olup, “Bize Allah yeter. Lütuf ve ihsanıyla Allah ve Resûlü ileride bize yine verir. Biz yalnız Allah’a rağbet eder (O’nun ihsanını ister)iz” deselerdi, kendileri için daha hayırlı olurdu.
Yaşar Nuri Öztürk
KKDO: %77,9
Ne olurdu, bunlar, Allah ve resulünün kendilerine verdiklerine razı olsalardı da şöyle deselerdi: "Allah bize yeter. Allah bize lütfundan verecektir; resulü de. Zaten biz, gönlümüzü yalnız Allah'a bağlamışız."
Diyanet Vakfi
KKDO: %76,8
Eğer onlar Allah ve Resûlünün kendilerine verdiğine razı olup, «Allah bize yeter, yakında bize Allah da lütfundan verecek, Resûlü de. Biz yalnız Allah'a rağbet edenleriz» deselerdi (daha iyi olurdu).
Bekir Sadak
KKDO: %70,6
Eger onlar, Allah ve peygamberinin kendilerine vermis olduklari seylere razi olsalar ve «Allah bize yeter, O ve peygamberi bol nimetinden bize verecektir; dogrusu biz Allah'a gonul baglayanlardaniz» deselerdi daha hayirli olurdu. *
Fizilal-il Kuran
KKDO: %70,4
Oysa eğer onlar Allah'ın ve Peygamber'in kendilerine ayırdığı payı sevinçle karşılayarak, «Allah bize yeter, yakında Allah da bize lütfundan verecek, Peygamber de. Biz umudumuzu yalnız Allah'a bağlamışız» deselerdi, kendileri hakkında daha iyi olurdu.
Diyanet İşleri (eski)
KKDO: %68,4
Eğer onlar, Allah ve Peygamberinin kendilerine vermiş oldukları şeylere razı olsalar ve 'Allah bize yeter, O ve Peygamberi bol nimetinden bize verecektir; doğrusu biz Allah'a gönül bağlayanlardanız' deselerdi daha hayırlı olurdu.
Abdulbaki Gölpınarlı
KKDO: %67,0
Ne olurdu şüpheden sıyrılıp Allah'ın ve Peygamberinin verdiğine hoşnut olsalardı ve Allah yeter bize, yakında lûtfeder bize de Allah da verir, Peygamberi de, şüphe yok ki biz, ümîdimizi Allah'a bağlamışız deselerdi.
Celal Yıldırım
KKDO: %66,9
Eğer onlar Allah ve Peygamberinin kendilerine verdiğine razı olsalardı ve «Allah bize yeter; Allah ve Resulü bize kendi fazl-u keremlerinden vereceklerdir. Biz elbette Allah'a rağbet edicileriz» deselerdi, (ne iyi olurdu!).


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129
Üye Girişi
e-posta
Parola
Beni hatırla
 
Araçlar
       
facebook  googleplus  Twitter  Delicious  Digg this